Kısaca:
Namazı bitirdikten sonraki tesbihat şöyle yapılır;
"Allahumme entesselamu ve minkesselam, tebarekte ya zel celali vel ikram." denilir.
“Alâ Rasulina salavat” Anlamı:
“Peygamberimiz üzerine salavat” (getirin) anlamında söylenir.
"Subhanallahi vel hamdu lillahi ve la ilahe illellahu vallahu ekber. Ve la havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim."
Anlamı:
“Allahı bütün noksan sıfatlardan tanzih eder, kemal sıfatlarla muttasıf olduğunu kabul ederim. Bütün hamd ve şükürler Allah’adır. Allah’tan başka hiç bir ilah yoktur. İhtiyaçları gideren ve zararları yok eden yalnız yüce ve güçlü olan Allah’tır.”
Ayet el Kürsi okunur.
Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ te’huzühû sinetün ve lâ nevm. Lehû mâ fis-semâvâti vemâ fil erd. Menzellezî yeşfeu indehû illâ biiznihi. ya’lemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ yühîtûne bişey’in min ilmihî illâ bimâ şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel erd. Velâ yeûdühü hıfzuhumâ ve hüvel aliyyül azîm.
Anlamı: “Allah, O’ndan başka ilah yoktur; O, hayydir, kayyumdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi o’nundur. İzni olmadan O’nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O’na hiçbir şey gizli kalmaz.) O’nun bildirdiklerinin dışında insanlar O’nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.”
“Ve hüvel aliyyül aziymizül celali subhanellah.” 33 defa Sübhanalah:
Allah noksanlardan uzaktır, kemal sıfatlarla muttasıf (sıfatlanmış) tır.
“Subhanel bagiy daime nil hamdülillah.” 33 defa Elhamdülillah: Hamd (şükür) Allah’adır
“Rabbil alemiyne teala şanuhu allahu ekber.” 33 defa Allahu ekber: Allah en büyüktür.
“Lâ ilâhe illâllahü vahdehû lâ şerike leh. Lehü`l-mülkü ve lehü`l-hamdü ve hüve alâ külli şey`in kadîr”
“Allah Teala’dan başka ilah yoktur, tek ilah sadece odur, ortağı da yoktur. Bütün mülk ona aittir. Bütün hamdü senalar onadır. Her şeye kadirdir.”
“Allahümmehşürna fi zümretis salihin” Anlamı: Bizi mahşerde salihler topluluğu ile yargıla.
Burada dua edilir.
"El Fatiha" denilir ve Fatiha suresi okunur. Böylece tesbihat sonra erer.
Sorularla Detaylıca:
Sual: Namaz bittikten sonra neler yapılır?
CEVAP
Yalnız kılmış olan veya imamla kılan kimse, selamın akabinde, (Allahümme entesselamü ve minkes-selamü tebarekte ya zel-celali vel-ikram) der.
Bundan sonra, 3 kere (Estağfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüv elhayyelkayyume ve etübü ileyh) der. Buna istiğfar duası denir.
Sonra Âyet-el-kürsi okunur, 33 kere (Sübhanallah), 33 kere (Elhamdülillah) ve 33 kere (Allahü ekber)denir. Bir kere (La ilahe illallahü vahdehü la şerike leh lehül-mülkü ve lehül-hamdü ve hüve ala külli şeyin kadir) denir. Bunların arasına başka dualar karıştırmak bid’at olur.
Sonra eller kaldırılıp dua edilir. Duadan sonra âmin denir ve eller yüze sürülür. Hadis-i şerifte, (Beş vakit farz namazdan sonra yapılan dua kabul olur) buyuruldu. Ama dua, uyanık kalb ile ve sessiz yapılmalı. Duayı yalnız namazlardan sonra veya belli zamanlarda yapmak ve belli şeyleri ezberleyip, şiir okur gibi şuursuzca dua etmek mekruhtur.
Sual: Duadan sonra okunacak sure ve zikirler nelerdir?
CEVAP
11 kere İhlas-ı şerif, bir kere Kuleuzüler okunur ve 67 Estağfirullah denerek yetmişe tamamlanır. On kere(Sübhanallah ve bi-hamdihi sübhanallahilazim) denir. Sübhane Rabbike âyeti okunur.
Sual: Hacda gördük. Bazıları tesbih çekmeden, dua etmeden kalkıyorlar. Namazdan sonra toplu olarak tesbih çekmek, imamın duasına âmin demek bid’at diyorlar. Bunlar bid’at midir?
CEVAP
Cemaatin imam ile birlikte, sessizce dua etmeleri efdaldir. Ayrı ayrı dua yapmaları ve dua etmeden kalkıp gitmeleri de caizdir. Ama bunu âdet haline getirmemelidir. Hem imamın duasına âmin demeli, hem de kendimiz dua etmeliyiz. Bid’at olan sadece müezzinin komut etmesidir. Tesbih çekmek, dua etmek bid’at değildir.
Din kitaplarında ifadeler şöyledir:
Farzı veya son sünneti kılınca, imamın sağa, sola veya cemaate dönmesi müstehaptır. İşlerini görmesi için, hemen gitmesi de caizdir. Hadis-i şerifte, (Her namazdan sonra, üç kere, Estağfirullahel’azîm ellezî lâ ilâhe illâ huv el-hayyel-kayyume ve etubü ileyh okuyanın, bütün günahları afv olur) buyuruldu. İstiğfârdan sonra, Âyet-el-kürsî ve 33 kere (Sübhânallah), 33 kere (Elhamdülillah) ve 33 kere (Allahü ekber) ve bir (kelime-i tehlil) yani (La ilahe illallahü vahdehü la şerike leh…) okumaları ve ellerini göğüs hizasına kaldırarak, dua etmeleri de müstehaptır. (Merâkıl-felâh, Tahtavi)
İmam ve cemaat ile beraber kollarını, az ileriye uzatıp ve göğüs hizasına kaldırıp, avuçları tam açık olarak semaya çevirip dua et ve âmin de. (Ey Oğul İlmihali)
Âmin ile ilgili dört hadis-i şerif meali şöyledir:
(Bir cemaat topluca dua eder, bir kısmı da âmin derse, Allahü teâlâ o duayı kabul eder.) [Hakim]
(Dua edenle âmin diyen sevapta ortaktır.) [Deylemi]
(İmam duada, cemaati hariç tutmasın. Hariç tutarsa onlara hıyanet etmiş olur.) [Beyheki]
(İmam âmin dediği zaman siz de âmin deyin. Çünkü birinin âmin demesi meleklerin âmin demesine tesadüf ederse onun geçmiş günahları mağfiret olunur.) [Buhari]
Cemaatin imam ile tesbih çekmesi ve dua etmesi bid’at değil, müstehaptır. (Nimet-i İslam)
Sual: Namazdan sonra okunması gereken dualar nelerdir?
CEVAP
Namazlardan sonra, okunması gereken belli dua yoktur. Herkes ihtiyacına göre dua eder. Hep aynı duayı okumak da uygun değildir. Ne istediğini şuurlu olarak bilmek gerekir. Ne istediğinin farkında olmadan dua etmek uygun olmaz. Belli şeyleri ezberleyip, şiir okur gibi dua etmek mekruhtur. Dua, uyanık kalb ile ve sessiz yapılmalı, duayı yalnız namazlardan sonra ve belli zamanlarda yapmak da mekruhtur. Her fırsatta dua etmelidir!
Mesela şöyle dua edilebilir:
Elhamdülillahi Rabbilâlemin essalatü vesselamü alâ resulina Muhammedin ve alâ alihi ve sahbihi ecmain.
Ya Rabbi, kıldığımız namazları kabul eyle! Ahir ve akıbetimizi hayreyle! Son nefesimizde kelime-i tevhid söylememizi nasip eyle! Ölmüşlerimizi af ve mağfiret eyle!
Allahümmağfir verham ve ente hayrürrahimin. Teveffeni müslimen ve el hıkni bissalihin. Allahümmağfir li veli valideyye ve lilmüminine vel müminat yevme yekumül hisab.
Ya Rabbi, bizi şeytan ve düşman şerrinden ve nefs-i emmaremizin şerrinden muhafaza eyle! Evimize iyilikler, hayırlı ve bereketli rızıklar ihsan eyle! Ehl-i İslama selamet ihsan eyle! Din düşmanlarını kahr ve perişan eyle! Kâfirlerle cihad etmekte olan müslümanlara imdad-ı ilahiyyen ile imdat eyle!
Allahümme inneke afüvvün kerimün tuhibbülavfe fafü anni.
Ya Rabbi, hastalarımıza şifa, dertlilerimize deva ihsan eyle! Allahümme inni eselükessıhhate velafiyete vel-emanete ve hüsnelhulki verridae bilkaderi bi rahmetike ya erhamerrahimin.
Riyadan, nifaktan, şikaktan, her türlü hastalıktan, kazadan, belâdan, tembellikten, acizlikten, zelil olmaktan, zulüm görmekten, azdıran zenginlik ve azdıran fakirlikten, şeytan ve nefsin şerrinden, düşman galebesinden, kötü huydan, bid’at işlemekten, dalalete düşmekten, ihlassız amelden, her çeşit günahtan, küfre girmekten, erzeli ömürden, ölürken gelecek fitnelerden, dinimize, dünyamıza zarar verecek şeylerden bizleri koru!
Hakiki iman, güzel bir ahlak, şükredici bir kalb, zikredici bir dil, kaza ve kadere rıza gösteren hayırlı bir ömür, az yemek, az uyumak, az konuşmak, az gülmek ve çok hizmet etmeyi, kabir azabından ve ahiret dehşetinden kurtulmayı, ömür boyu rızana uygun iş yapmayı, şehit olarak ölmeyi ve son nefeste ehl-i sünnet itikadına uygun bir iman ve tevbe nasip eyle.
Ya Rabbi, kendi sevgini, sevdiklerinin sevgisini, sevgine kavuşturacak amellerin sevgisini nasip eyle! İlmimizi, ihlasımızı, kabiliyetimizi artır, muratlardan, muhlaslardan olmamızı nasip eyle, cömert ve îsâr sahibi kullarından eyle.
Ana babamıza ve evlatlarımıza ve akraba ve ahbabımıza ve bütün din kardeşlerimize hayırlı ömürler ve güzel huy, akl-ı selim ve sıhhat ve afiyet rüşdü hidayet ve istikamet ihsan eyle ya Rabbi! Amin.
Velhamdü lillahi Rabbilalemin. Allahümme salli ala…, Allahümme barik ala…, Allahümme Rabbena atina… Velhamdü lillahi Rabbilalemin. Estağfirullah, estağfirullah, estağfirullah estağfirullahelazim elkerim ellezi la ilahe illa hü, elhayyel-kayyume ve etubü ileyh.
Duada geçen kelimelerin açıklaması:
Riya:İki yüzlülük, Allah’tan başkası için ibadet etme.
Nifak: Münafıklık.
Şikak: Uyuşmazlık.
Nefs-i emmare: Kötülük yapmak isteyen nefs.
Rüşdü hidayet: Doğru yolu arayıp bulma.
İstikamet: Doğru yol.
Kelime-i tevhid: La ilahe illallah Muhammedün Resulullah sözü.
Erzeli ömür: Başkalarına muhtaç olunan sıkıntılı ihtiyarlık dönemi.
Murat: Seçilmiş kimse.
Muhlas: Devamlı ihlas sahibi.
Îsâr: Cömertlik, kendine ihtiyacı olmayan şeyleri vermek, îsâr ise, kendine gereken şeyleri vermektir. Yani başkalarını kendine tercih etmektir.
Sual: Dua ederken göğe bakmakta mahzur var mı?
CEVAP
Dua ederken başı yukarı kaldırmak doğru değildir. Allahü teâlâ mekandan münezzehtir. Bazı bid’at ehli gibi, hâşâ, Allahü teâlâyı gökte sanmak çok tehlikelidir. Buhari’nin rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, namaz kılarken de göğe bakmak şiddetle men edilmiştir. (El-Envar)
Sual: Namaz kılarken, yatağa girince, dua veya kelime-i tevhid okurken, ağzımız kapalı olarak kalbden sessiz okumak uygun mu?
CEVAP
Kıraat, ağız ile okumak demektir. Kendi kulakları işitecek kadar sesli okumaya, hafif okumak denir. Yanında olan kimselerin de işitecekleri kadar sesli okumaya, yüksek sesle okumak denir. Hafif sesle okuyanı bir iki kişinin işitmesi mekruh olmaz. Sesli okumak, çok kişinin işitmesi demektir. (Bezzâziyye)
Kendi işiteceği kadar sesle okumadan kılınan namaz sahih olmaz. Dua ederken de, kendi işiteceği sesle okuması, söylemesi gerekir.
Kelime-i tehlili de, ibadet sevabı hasıl olması için, dil ile, kendi işitecek kadar sesli söylemek gerekir. Hatm-i tehlil okuyanların da, en az kendi işitecekleri kadar sesli okumaları gerekir. Kelime-i tehlil, ibadet olarak değil de, kalbi temizlemek için okunurken, dil oynatılmaz. (Redd-ül-muhtar)
Sual: Hadis-i şerifte, (Sabah-akşam, Haşr suresinin son üç âyetini okuyan şehid olarak ölür)buyurulduğu için, sabah-akşam Haşr suresinin sonunu okuyorum. Camide kıldığım zaman imam okuyor, biz dinliyoruz. Ben okumasam, yine aynı sevaba kavuşur, şehid olarak ölür müyüm?
CEVAP
Kur’an-ı kerimi okumak sünnet, dinlemek farzdır. Dinleyen, okuyandan daha fazla sevap aldığı için, ayrıca okuması gerekmez. Her gece Amenerresulü’yü okuyan da, imamdan dinlemişse, onun da okuması gerekmez. (Şir’a)
Sual: Hadis-i şerifte, sabah ve akşam namazlarından sonra, Haşr suresinin [hüvallahülleziden itibaren] son üç âyetinin okunması bildiriliyor. Halbuki çok yerde Lev enzelnadan okunuyor. Yine hadiste, namazlardan sonra, 10 ihlas okunması bildirilirken, siz 11 ihlas okunacağını bildirdiniz. Niçin böyle yapılıyor?
CEVAP
Bir hususta birkaç rivayet varsa, en faziletli olanını seçmek iyi olur. Haşr suresinin sonunu Lev enzelnadan okumak daha iyi olur. Namazdan sonra 10 veya 11 İhlas okunması bildirilmiştir. 11 defa okumak daha iyidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Sabah namazından sonra 11 defa ihlas okuyan müslümana, Cennette bir burç verilir.) [Harâiti] (Bu hadis-i şerif, Ramuz’un 382. sayfasında vardır.)
Sual: Bir hadis-i şerifte, sabah namazını kılıp, iki dizinin üstünde otururken, bağdaş kurmadan ve konuşmadan on defa, “La ilahe illallahü vahdehü la-şerike leh lehül-mülkü ve lehül-hamdü yuhyi ve yümit ve hüve ala külli şeyin kadir” okuyanın, o gün her türlü kötülükten ve şeytanın şerrinden korunacağı ve birçok sevaplara kavuşacağı bildiriliyor. Ayağında ağrısı olan bağdaş kurup okusa, camiden çıkarken yolda okusa veya sandalyeye oturup okusa, aynı sevaplara kavuşur mu?
CEVAP
Bir işin, ruhsat ve azimet tarafı olur. Hadis-i şerifte bildirilen şekil en uygun olanıdır.
Kur’an-ı kerim de, iki diz üstüne oturup, kıbleye dönerek edeple okunur. Fakat ihtiyaç olunca, sandalyeye de oturup okunabilir.
Yolda giderken ezbere okunabilir. Dualar da böyledir. Bir ihtiyaç yokken diz üstü oturup okumalıdır.
Ayakları ağrıyanın veya uyuşanın bağdaş kurup okumasında mahzur yoktur. Yolda da, sandalye üzerinde de okumak caizdir. Efdal olanı bildirildiği şekilde edebe uygun okumaktır.
Sual: Namazdan sonra istiğfar nasıl okunur?
CEVAP
Namazlardan sonra üç kere Estağfirullah denir. Fakat ve etubü ileyhe kadar okumak daha iyidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Her namazdan sonra, 3 defa “Estağfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüv el-hayyel-kayyume ve etübü ileyh”okuyanın, bütün günahları affolur.) [Merakıl-felah]
Bu istiğfarı müezzinin yüksek sesle okumasının bid’at olduğu El-İbda kitabı s.59 da yazılıdır.
Sual: Namazlardan sonra Kur’an-ı kerim okunduktan sonra, Fatiha demek gerekir mi?
CEVAP
Namazlardan sonra Kur’an-ı kerim okumak da, okumamak da caizdir. Yani okunsa da olur, okunmasa da olur. Ancak Kur’an-ı kerim okumak çok sevap olduğu için vakit müsait ise, Kur’an-ı kerim okumak elbette çok iyidir. Kur’an-ı kerim okuyup Sübhane rabbike âyetinden sonra Fatiha okumasına sebep olunur. Fatiha okumak ise çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kur’an-ı kerimde hayrı en çok olan sure Fatihadır.) [İ. Ahmed]
(Kur’an-ı kerimin en faziletli suresi Fatihadır.) [Hakim]
(Fatiha suresi, bütün dertlere devadır.) [Beyheki]
(Fatiha suresi zehire şifadır.) [Ebuşşeyh]
Bir sahabi, Fatiha suresini okuduğunu söyleyince Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Yemin ederim ki, Allah, ne Tevratta, ne İncilde, ne de Zeburda, o surenin benzerini indirmemiştir. O, namazlarda tekrar edilen yedi âyet olup, bana verilen Kur’an-ı azimdendir.) [Tirmizi]
Peygamber efendimiz, Cebrail aleyhisselamla otururken bir melek gelip dedi ki:
(Senden önce hiç bir Peygambere verilmeyen, sadece sana verilen iki nur ile seni müjdeliyorum. Bunlar Fatiha suresi ile Bekara suresinin son âyetleridir. Bu iki sureden okuyacağın her harften dolayı, istediğin mutlaka verilecektir.) [Müslim]
(Fatiha suresi Allahü teâlânın gadabını önler.) [Şir’a]
Bir kabile reisini yılan soktu. Eshab-ı kiramdan biri Fatiha suresini okuyunca, Allah’ın izni ile hasta şifaya kavuştu. Kabile reisi, bir sürü koyun hediye etti. Sahabi, caiz olup olmadığını bilmediği için Peygamber efendimize sordu. Resulullah, (Ne okudun) buyurdu. O da, Fatiha suresini okuduğunu bildirince, Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Fatihanın şifa olduğunu nereden bildin? O koyunları al, yanındakilere pay et!) [B.Arifin]
Berikada buyuruluyor ki:
(Dua okuması bildirilen yerlerde, Fatiha okumak daha iyidir. Namazlardan sonra dua edilmesi hadis-i şerifle bildirilmiştir. Fatiha suresi, duaların en iyisini bildirmek için nazil oldu. İmam, Fatiha dediği zaman, herkesin sessizce okumaları iyi olur. Çünkü duaların sonunda hamd etmek müstehaptır. Hamd etmenin en iyisi de Fatiha okumaktır.) [S.137]
Namazlardan sonra, Kur’an-ı kerim okumak, Kur’an-ı kerim okunduktan sonra Fatiha okumak caizdir. Okunmazsa günahı olmaz. Fakat okunursa sevap olur.
Sual: Bazı kimseler, Kur’an-ı kerim okunduktan sonra Fatiha demenin ve okumanın bid’at ve haram olduğunu söyleyerek fitne çıkarıyor, bölücülük yapıyorlar. Bu konuda din kitapları ne diyor?
CEVAP
Muhammed Masum Faruki hazretleri birinci cilt, 197. Mektubunda, (Büyüklerimiz, beş vakit namazdan sonra, elleri kaldırarak, Fatiha okumadı. Namazdan sonra, hacetlere kavuşmak için Fatiha okumak bid’attir) buyuruyor.
Burada, bir hacete kavuşmak için namazlardan sonra elleri kaldırarak Fatiha okumanın caiz olmadığı bildirilmektedir. Normal olarak Fatiha okumanın ise mahzuru yoktur.
Bu konuda Faideli Bilgiler kitabının, (Doğruya inan, bölücüye aldanma) kısmında deniyor ki:
(Namazlardan ve dualardan sonra Fatiha suresini okumak bid’at midir, değil midir? Bunun cevabını Hâdimi, Berika kitabının 137. sayfasında uzun yazıyor. Kısaca bildirelim: Âlimlerin çoğuna göre, dua okuması bildirilen yerlerde, Fatiha okumak daha iyidir. Namazlardan sonra dua edilmesi de, hadis-i şeriflerde bildirilmiştir. Bid’at, İslamiyet’in sahibinin izni olmadan yapılan ibadetlerdir. Fatiha suresi duaların en iyisini bildirmek için nazil oldu. Bunun namazlardan ve dualardan sonra okunmasına bid’at diyen olmamıştır. Herkesin birlikte yüksek sesle okumaları yasaktır. İmam, fatiha dediği zaman, herkesin sessizce okumaları iyi olur. Çünkü, duaların sonunda hamd etmek müstehaptır. Hamd etmenin en iyisi de, Fatiha okumaktır. Farzla sünnet arasında okumak ve isteklerine [hacetlerine] kavuşmak için okumak mekruhtur.)
Burada da Fatiha okumanın iyi olduğu bildiriliyor. Ancak yukarıda olduğu gibi hacetlere kavuşmak için okumanın mekruh olduğu bildiriliyor. Koro halinde yüksek sesle farzla sünnet arasında okumanın doğru olmadığı bildirilmektedir.
Tam İlmihal’de diyor ki:
(Cilâ-ül-kulubda diyor ki: Kabristana gelen bir kimse, ayakta, (Esselamü aleyküm, yâ Ehle dâr-il kavm-ilmü’minin! İnna İnşaallahü an karibin biküm lâhikun) der. Sonra, Besmele ile onbir İhlas ve bir Fatiha okur. Kabrin yanına gelince, ölünün sağ [kabrin kıble] ve ayak tarafından yaklaşır. Selam verir. Ayakta veya çömelip veya oturup, Bekara suresinin başını ve sonunu, Yasin-i şerifi, Tebareke, Tekâsür, İhlas-ı şerif ve Fatiha surelerini okuyup, ölüye hediye eder.)
Görüldüğü gibi burada da en sonda Fatiha okunmaktadır.
Ey Oğul İlmihali’nde diyor ki:
(Namazdan sonra, imam ve cemaat ile beraber kollarını, bir miktar ileriye uzatıp ve göğüs hizasına kaldırıp, avuçları tam açık olarak semaya çevirip dua et ve âmin de. Dua bitince ellerini yüzüne sürüp, “Velhamdü lillâhi rabbil âlemin” de ve salevat ile Fatiha-i şerife oku.)
Burada da namaz sonunda Fatiha okunacağı açıkça bildirilmektedir.
Sual: Namazdan sonra edilecek dualardan birkaçını yazar mısınız?
CEVAP
Namazdan sonra edilecek dua çoktur. Bir tanesini bildirelim. Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Ya Muaz vallahi seni seviyorum, her namazdan sonra, şu duayı bırakmadan oku: Allahümme eınni alâ zikrike ve şükrike ve hüsni ibadetike.) [Nesai] (Ya Rabbi, seni zikretmeyi, sana şükredip güzel ibadet etmeyi bana nasip eyle) mealindedir.
Taberani’de bildirilen, (Günde 25 kere, erkek ve kadın müminlere dua eden, kendisi için dünyaya rızık ihsan edilen ve duası kabul olanlardan olur) hadis-i şerifindeki müjdeye kavuşabilmek için aşağıda bildirilen duayı okumalıdır:
(Günde 25 defa (Allahümmağfir li ve li-valideyye ve li-üstaziyye ve lil müminine vel müminat vel müslimine vel müslimat el ahya-i minhüm vel emvat bi-rahmetike ya erhamerrahimin) okuyan, abidlerden olur. Allahü teâlâ, bu kimsenin kalbinden kin ve hasedi çıkarır. Ona, bütün müminler adedince, sevap yazılır. Kıyamette, bütün müminler: Ya Rabbi, bu kulun bizim için, istiğfar okurdu. Sen de onu af eyle derler..) [Miftah-ün-necat]
İçinde bulunduğumuz hâle de şükretmek gerekir. Mesela şöyle demelidir:
El-hamdülillahi alâ külli hâl sivel küfri ved-dalâl = küfür ve dalalet hariç her halimize hamd olsun.
Şöyle bir ifade de var: (El-hamdülillahi alâ külli hâl ve E’uzü billâhi min hâl-i ehlinnâr) = Her hâlükârda Allahü teâlâya hamd olsun. Cehennem ehlinin halinden Allahü teâlâya sığınırım.]
Sual: Dua ederken eller yüze karşı eğik mi tutulur?
CEVAP
Dua ederken, avuçlar, yüze karşı değil, semaya karşı açık, iki el aralık ve göğüs hizasında, kollar yere ve birbirine paralel olmalıdır.
Kadın, dua ederken ellerini ileri uzatmaz, yüzüne karşı eğik tutar. Şimdi birçok erkek, böyle kadınlar gibi dua ediyor.
Sual: Namazdan sonra dua ne zaman yapılır?
CEVAP
Dua, tesbihler çekildikten sonra yapılır.
Sual: Bir dua ezberleyip her namazdan sonra okuyorum. Bir mahzuru var mıdır?
CEVAP
Aynı duayı okurken şuurunda olmak gerekir. Yani şiir gibi okumamalıdır. Ne istediğinin farkında olmalıdır. Aynı duayı okumak caizdir, fakat işin şuurunda olmalısınız. Dilinizle okuyup aklınız başka yerde olmamalıdır. Hem insanın her zaman isteği, sıkıntısı aynı olmaz ki. Duayı Türkçe yapmanın mahzuru olmaz.
Sual: Allahümme entesselam… sadece farzlardan sonra mı okunur? Bir de her namazdan sonra istiğfar okunur mu?
CEVAP
Farz, vacip, sünnet ve nafileden yani her namazdan sonra, selamı müteakip “Allahümme entesselam ve minkesselam tebarekte ya zelcelali vel ikram” denir. Son sünnet kılındıktan veya en son namaz kılındıktan sonra, üç kere (Estağfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh) denir. Ondan sonra Âyet-el kürsi okunup tesbihler çekilir ve dua edilir. Dua ederken, “Ya Allah ya Allah ya hayyü ya kayyumü ya zelcelali vel ikram, eselüke en tuhyiye kalbi bi nuri marifetike ebeden ya Allah ya Allah” okumak çok iyi olur.
Tesbih çekmek sünnettir
Sual: Namazdan sonra, Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahü ekber diye tesbih çekmek bid’at midir?
CEVAP
İcma ile de sabit olmuş müekked bir sünnettir. Tesbihleri parmakla saymak ve tesbih kullanmak caizdir. Resulullah efendimiz, bir kadının tesbihleri, çekirdeklerle saydığını görmüş, fakat yasaklamamıştır. Bu da, tesbihleri, taşla, çekirdekle ve tesbihle çekmenin caiz olduğunu göstermektedir. (Redd-ül-muhtar)
Kur’an-ı kerimde, Bâkıyat-üs-sâlihât [sürekli kalan iyi işler] geçmektedir. Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Bâkıyat-üs-sâlihâtı, çok söyleyin. Bunlar; tesbih, tehlil, tahmid, tekbir ve temciddir.) [Taberani]
[Tesbih Sübhanallah,
Tehlil Lâ ilâhe illallah,
Tahmid Elhamdülillah,
Tekbir Allahü ekber,
Temcid, Lâ havle velâ kuvvete illâ billah demektir.]
Bütün günahları affolur
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Her namazdan sonra 33 Sübhanallah, 33 Elhamdülillah, 33 Allahü ekber sonra, “Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerike leh lehül-mülkü ve lehül-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadir” diyenin deniz köpüğü kadar günahı olsa da affedilir.) [Müslim]
(Parmak uçları ile sayarak tesbihe ve tehlile devam edin. Kıyamette her âzadan sual edilir ve parmaklar için “tesbihte kullandı” derler. Gafil olan rahmetten uzak kalır.) [Hakim]
(Tekbiri, tahmidi, tesbihi ve tehlili sebebiyle Müslüman olarak yaşlanandan iyisi yoktur.) [İ. Ahmed]
Fakirler, (Ya Resulallah; zenginler derece ve nimet bakımından bizi geçtiler. Biz namaz kılıyoruz, onlar da kılıyorlar; biz oruç tutuyoruz, onlar da tutuyorlar; fakat onlar, zekat, sadaka veriyor, köle azat ediyor, biz edemiyoruz) dedikleri zaman, Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Sizden üstün olanlara yetişebileceğiniz, sizden aşağı olanları geçebileceğiniz ve sizin yaptığınız gibi yapanlar hariç, sizden başka kimsenin üstün olamayacağı bir şey öğreteyim. Her namazın sonunda 33 defa Sübhanallah, 33 defa Elhamdülillah, 33 defa Allahü ekber, bir kere de “La ilahe illallahü vahdehü la şerike leh lehül-mülkü ve lehül-hamdü ve hüve alâ külli şeyin kadir” söyleyin!) Fakirler, (Zenginler de bizim gibi tesbih çekip, yine bizi geçiyorlar) dediklerinde, Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Bu, Allahü teâlânın fazlıdır, dilediği kimselere verir.) [Ebu Davud]
İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:
Namaz kılan, Rabbine yalvarmakta ve Onun büyüklüğünü ve Ondan başka her şeyin hiç olduğunu görmektedir. Namazdaki kusurlar, çekilen Tesbih ile örtülür, layık ve tam ibadet yapılamadığı bildirilir. Tahmid ile, namaz kılmakla şereflenmenin, Onun yardımı ile olduğu bilinerek, bu büyük nimete hamd edilir. Tekbir ile de, Ondan başka ibadete layık kimse olmadığı bildirilir. (m. 304)
Günah işleyen bir kimse, bu emirlerin ve yasakların sahibinin azametini ve kibriyasını düşünmüş olsaydı, Onun emirlerine karşı gelemezdi. Günahları yapması, Onun emirlerine ve yasaklarına kıymet vermediğini göstermektedir. Böyle şeyden, Allahü teâlâya sığınırız. Tenzih kelimesini, [yani yukarıda yazılı olan tesbihi] çok okumakla, bu kusur affolunur.
İstiğfar etmek, günahların örtülmesini istemektir. Tenzih kelimesini okumak ise, günahların yok olmasını istemektir. O nerede, bu nerede?
Sübhanallah şaşılacak bir kelimedir. Söylemesi çok kısadır. Manaları ve faydaları ise pek çoktur.
Tahmid [elhamdülillah] kelimesini çok okumakla, Allahü teâlâya şükür edilmiş olur. Onun verdiği nimetlerin şükrü yapılmış olur.
Tekbir [Allahü ekber] kelimesi, Allahü teâlânın, kulların yaptığı şükürlerden çok yüksek olduğunu, Ona yakışan şükür yapılamayacağını göstermektedir. Çünkü, Ona yapılan istiğfarlar, af dilemekler için de, çok istiğfar etmek gerekir.
Hak teâlâya yakışan hamd, ancak Onun tarafından yapılabilir. Bunun içindir ki kendisi, Saffat suresinin sonunda, (Sübhane Rabbike…) buyurmuştur. Kendini hesaba çekmek isteyen, bu âyet-i kerimeyi çok okumalıdır! Böylece istiğfar ve şükür etmiş olur. İstiğfar ve şükredemediğini de ve kusurlarını da bildirmiş olur. (Mektubat-ı Rabbani c.1, m.309)
Sual: Namazdan sonraki tesbihleri 33’ten fazla çeksek zararı olur mu?
CEVAP
Namazdan sonraki tesbihleri okurken 33’e dikkat etmek gerekir. Dinin emirlerinde, çeşitli hikmetler vardır. Bu adetler, ilacın miktarı gibidir. Ziyade veya noksan olursa, istenilen fayda hasıl olmaz. Hazine 33’tedir. Bir metre ileri, bir metre geri gidilirse, hazine bulunamaz. Tesbihleri 33 yerine, çok sevap olsun diye 40 defa veya daha fazla çekmek bid’at olur. Hiç tesbih çekilmeden gidilse günah olmaz. Fakat sünnet sevabından mahrum kalınmış olunur.
Sual: Namaz kıldıktan sonra da istiğfar ediyoruz. Her iyilik ve ibadetten sonra da niçin suç işlemiş gibi korkup istiğfar ediyoruz?
CEVAP
İnsan bütün taatlarını, ibadetlerini kusurlu bilmeli, hakkıyla yapamadığını düşünmelidir! Ebu Muhammed bin Menazil hazretleri buyurdu ki:
(Allahü teâlâ, Al-i İmran suresinin 17. âyetinde, sabredenleri, sadıkları, namaz kılanları, zekat verenleri ve seher vakitlerinde istiğfar edenleri meth buyurdu. Hepsinden sonra, istiğfar edenleri bildirmesi, insanın her ibadetini kusurlu görüp, daima istiğfar etmesi içindir.)
Cafer bin Sinan hazretleri de buyurdu ki:
“İbadet yapanların kendilerini beğenmeleri, fâsıkların günahlarından daha kötü ve daha zararlıdır.”
Bir iyilik ve ibadet edince de dört yerde korkmak gerekir:
Birinci korku: İnsan bir iyilik işleyince veya bir ibadet edince, o iyilik ve ibadetin kabul edilip edilmediğinden endişe edip korkmalıdır! Çünkü Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allahü teâlâ ancak müttekilerin [takva ehlinin] amelini kabul eder.) [Maide 27]
İkincisi riyadır. İhlassız amellerin kıymeti yoktur. İyiliği sırf Allah rızası için mi yaptım, yoksa başka bir menfaat düşündüm mü diye korkmak gerekir. Ancak ihlasla yapılan ibadetin kabul edileceği yine Kur’an-ı kerimde bildiriliyor. (Beyyine 5)
Üçüncüsü,yapılan iyilikleri, ibadetleri zarara uğratmadan yerine teslim edebilme korkusudur.
Kötülükler, günahlar, iyiliğe zarar verir. Şu halde, iyiliği, ibadeti zarara uğratmadan yerine götürmeye çalışmalıdır! Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Bir iyilik getirene on katı verilir.) [Enam 160]
Dördüncüsü, yapılan iyilikle rezil olma korkusudur. Başkalarınca iyilik sanılan şeyler, belki de art niyetle yapılmış birer kötülük olabilir. Yapılan iyiliklerin, zararlardan korunarak başarıya ulaşıp ulaşmayacağından da korkmalıdır! Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Başarmam ancak Allah’ın yardımı iledir.) [Hud 88]
Allahü teâlânın yardımına kavuşmak için de, Onun emirlerine uyup, yasak ettiklerinden kaçmak gerekir. Kötülük veya herhangi bir günah işledikten sonra pişman olmak ve iyilik ve ibadet etmeye devam etmek gerekir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir günah işleyince hemen arkasından bir iyilik yap, bir sevap işle ki onu mahvetsin!) [Beyheki]
(Nerede, ne halde bulunursan bulun, Allah’tan kork ve kötülüğün akabinde bir iyilik yap ki onu yok etsin!) [Tirmizi]
Kur’an-ı kerimde de mealen buyuruluyor ki:
(Elbette hasenat, seyyiatı yok eder.) [Hud 114]
[Hasenat, her çeşit iyilik, seyyiat, her çeşit kötülük]
Sual: Namaz kıldıktan sonra, tesbih çekmeden çıkıp gitmek günah mıdır?
CEVAP
Namaz kıldıktan sonra tesbih çekmek şart değildir, işi olan işine gidebilir. Tesbihi yolda da çekebilir. Fakat mühim ve acil işi olmayan mutlaka tesbih çekmelidir. Çünkü namazlardan sonra tesbih çekmenin fazileti çoktur.
İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:
Namaz kılan kişi, Rabbi ile konuşmakta, Ona yalvarmakta ve Onun büyüklüğünü ve Ondan başka her şeyin hiç olduğunu görmektedir. Peygamber efendimiz, (Farz namazdan sonra 33 tesbih, 33 tahmid, 33 tekbir ve bir de tehlil) emretmiştir. Bunun sebebi, namazdaki kusurlar Tesbih ile örtülür. Layık olan, tam ibadet yapılamadığı bildirilir. Tahmid ile, namaz kılmakla şereflenmenin Onun yardımı ve eriştirmesi ile olduğu bilinerek, bu büyük nimete hamd edilir. Tekbir ederek de, Ondan başka ibadete layık kimse olmadığı bildirilir. (m.304)
Sual: Camide namazı kıldıktan sonra duayı beklemeden işimize giderken yolda Âyet-el kürsiyi okumak ve tesbihleri çekmekte mahzur var mıdır?
CEVAP
İşi olanın duayı beklemeden gitmesi, yolda okuması caizdir. Zaruret olmadıkça, dua ve tesbihleri terk etmemelidir. Âyet-el kürsi ve tesbihlerin fazileti büyüktür. Ey Oğul İlmihali’ndeki hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir kişi namazdan sonra hemen bir defa Âyet-el kürsiyi okusa, o âyet Arş-ı alaya kadar gider ve orada durmadan hareket ederek “Ya Rabbi, beni okuyan kulunu affet!” der. Hak teâlâ, mekandan ve cihetten münezzeh olarak “Ey meleklerim, şahid olun, namazdan sonra Âyet-el kürsiyi okuyan kulumun günahlarını affettim”) buyurur.)
(Namazdan sonra, âyet-el kürsiyi okuyana her harfi için 40 sevap verilir.)
(Kim, farz namazı bitirince, yerinden kalkmadan bir defa Âyet-el kürsiyi okuyup 33 defa Sübhanallah, 33 defa Elhamdülillah, 33 defa Allahü ekber derse, 99 olur. Bir defa da La ilahe illallahü vahdehü la şerike leh lehül-mülkü ve lehül-hamdü ve hüve ala külli şeyin kadir, dese Hak teâlâ o kişinin günahlarını affeder.)
Bir hadis-i şerifte de, sabah namazını kılıp, yerinden kalkmadan ve konuşmadan on defa, “La ilahe illallahü vahdehü la-şerike leh lehül-mülkü ve lehül-hamdü yuhyi ve yümit ve hüve ala külli şeyin kadir”okuyanın, o gün her türlü kötülükten ve şeytanın şerrinden korunacağı ve birçok sevaplara kavuşacağı bildiriliyor. (Nesai)
Allahü teâlânın affettiği günahlar, yalnız kendisi ile o kulu arasında olan, tevbe etmiş olduğu günahlardır. Kul hakkından kurtulmak için helalleşmek de gerekir.
Sual: İmam duaya başlayınca, tesbih çekmeyen de duaya katılır mı?
CEVAP
Tesbihi çektikten sonra duaya katılmak daha iyidir.
Sual: İhtiyaç halinde sol el ile tesbih çekmek caiz mi?
CEVAP
Elbette caizdir. Peygamber efendimizin iyi işlere sağdan başlaması, giyim-kuşam, yiyip-içmek gibi âdetlerine (Sünnet-i zevaid) denir. Bunları unutarak veya bir özürle terk etmekte hiç mahzur yoktur. (Hadika)
Hayırlı yani iyi işleri sağ el ile yapmak sünnettir. Sol ile de yapılsa mahzuru olmaz ama her işte Peygamber efendimize uymak iyidir.
Sual:Namazdan sonra (selam verdikten sonra) ve tesbihler ile duadan sonra ne okunur?
CEVAP
Namazdan sonra (selam verdikten sonra), üç defa:
“Estağfirullah, Estağfirullah min külli ma kerihallah, Estağfirullah el azim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etübü ileyh”
Tesbihlerden ve duadan sonra da yalnız 67 kere estağfirullah söyleyip 70′e tamamlamalıdır.
Sual: Tesbih çekerken, tesbihatı kendi duyacağımız şekilde sesli söylemek gerekir mi?
CEVAP
Evet gerekir.
Tesbihi elle saymak
Sual: Tesbihi elle mi yoksa tesbihle mi çekmek daha sevabdır?
CEVAP
Namazdan sonra tesbihleri parmakla çekmek sünnettir. Zihin dağınıklığı sebebiyle sayıda şaşıranların, tesbihle saymaları daha sevab olur. Şaşırmayanların parmakla sayması, şaşıranların ise tesbihle sayması iyi olur. Bazılarının sandığı gibi tesbihle tesbih çekmek sünnete aykırı değildir.
Sual: Bazıları tesbih çekerken Sübhanallah derken tesbihi aşağıdan yukarıya doğru, Elhamdülillah derken düz, Allahü ekber derken yukarıdan aşağı doğru tutuyor. Neden böyle yapıyorsunuz? diye sorduğumuzda Sırat köprüsü böyle olduğu için diyorlar. Böyle yapmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Bir mahzuru yoktur.
Sual: Namazdan sonra âyet-el kürsi okunduktan sonra tesbihe niçin üflüyoruz?
CEVAP
Tesbihe üflenmez. Elimize üfleriz. Üflemek caizdir, çünkü Peygamber efendimiz bir şey okuduğu zaman bazen ellerine üfleyip mübarek vücutlarına sürerlerdi. Ellere üflerken tesbihe de üflenirse mahzuru olmaz.
Sual: Güneş doğarken ve güneş batarken tesbih ve dua etmekte mahzur var mı?
CEVAP
Mahzuru yok. Sadece sabah namazı güneş doğarken kılınmaz. İkindi namazı güneş batmadan başlanırsa, güneş battıktan sonra devam edilir.
Sual: Akşam ve sabah namazından sonra haşr suresinin sonunu, yatsıdan sonra Amenerresulüyü okumak müstehap mıdır?
CEVAP
Evet müstehaptır.
Sual: Namazdan sonra Fatiha okurken eller kaldırılmaz mı?
CEVAP
Evet.
Sual: Haşr suresini okurken 3.de (Esteizü) demek caiz mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Duaya başlarken sonu … vehhab la biten duayı mı, ve ma erselnake… âyetini mi okumak evladır?
CEVAP
İkisini okumak evladır.
Sual: Namazdan sonra, işi olduğu için, tesbihleri çekmeden dua etmek veya sadece âyet-el-kürsiyi okumak caiz mi?
CEVAP
Evet.
Sual: 33 lük tesbihle tesbih çekmek caiz mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Kehribar veya gümüş tesbih kullanmak caiz midir?
CEVAP
Evet.
Sual: Namaz kılınca yanımızda gürültü yapan kişiye yapma kafam karışıyor anlamında ima etmek için tesbihleri biraz yüksek sesle söylemek caiz mi?
CEVAP
Evet caizdir.
Sual: Namazları yavaş kılıyorum. Tam ben namazı bitirip tesbihata başlayacakken Kur’an okunuyor. Kur’an okunurken dinleyip sonra mı tesbihatı yapmalıyım, yoksa okunurken tesbihatı yapmaya devam etmeli miyim?
CEVAP
Okunan Kur’anı dinlemek farzdır, bin sene tesbih çekseniz o kadar sevap alamazsınız. Çünkü nafile, farzın yanında denizle damla gibi bile değildir. Onun için farzı tercih etmeli, yani Kur’anı dinlemeli. Hatta Kur’an okunurken sünnet ve nafile namaz da kılmamalı.
Sual: Farz namazlardan önce veya sonra secdeye kapanarak dua edilmez mi?
CEVAP
Namaz içinde secdede iken dua edilmez. Farz namaz dışında her zaman secdeye kapanıp dua edilir. Ancak farz ile sünnet, sünnet ile farz arasında yapmamalıdır. Nafile namazlarda secdede iken dua edilebilir.
Sual: Amenerresulüyü dinleyen dua kısmında âmin dese caiz olur mu?
CEVAP
Caiz olur.
Sual: Bazıları üç istiğfarı imam selam verdikten sonra okuyor. Allahümme entesselam…dan sonra okunması mı gerekiyor?
CEVAP
Evet.
Sual: Kış günü soğuk olunca, namazı kılıp tesbih ve duaları yatakta okumak caiz mi?
CEVAP
Evet, caizdir.
Sual: Namazdan sonra Âyet-el kürsiyi okuduktan sonra tesbihe üflemek bid’at midir?
CEVAP
Âyet-el kürsiyi okuduktan sonra ele üflemek caizdir, ele üflerken tesbihe de gelirse mahzuru olmaz. Özel olarak tesbihe üflenmez.
Sual: Namazdan sonra, hep aynı duayı okumak mekruh mudur?
CEVAP
Şuurla, uyanık kalb ile okunursa, hep aynı dua olsa da mekruh olmaz. Bir duayı ezberleyip, şiir okur gibi okumak mekruhtur. Yani ezberlenen şeyi papağan gibi tekrar etmek mekruhtur. Ama ne istediğini bilerek aynı şeyleri istemek mekruh olmaz.
Dua ederken
Sual: Duaya el kaldırırken, bazı imamlar, iki eli aynı anda kaldırıyor, bazılarıysa, önce sağ eli, sonra sol eli kaldırıyorlar. Hangisi doğrudur?
CEVAP
İki eli aynı anda kaldırmalıdır.
Sual: Numaratörle veya elektronik sayaçla tesbih çekmek, zikretmek bid’at midir?
CEVAP
Sayı saymak ibadet değil, âdettir. Deveye binmek zevaid sünnettir. Otomobile, uçağa binmek âdettir, sünnete aykırı değildir. Bunun gibi, mekanik veya elektronik aletlerle tesbih çekmek bid’at değildir. Ancak bu aletleri insanların içinde kullanmak dikkati çeker. Riyaya, fitneye sebep olabilir, gösterişe kaçabilir. Bu bakımdan bunları cep içinde, tenhada veya dikkat çekmeyecek şekilde kullanmalıdır.
Bazı kimseler, bırakın elektronik sayacı, normal tesbih ile de tesbih çekmeye bid’at diyorlar. Ellerini dizlerinin üstüne koyarak parmaklarını oynatarak çekiyorlar.
İbni Abidin hazretleri buyuruyor ki:
Resulullah efendimiz, bir kadının tesbihleri, çekirdeklerle saydığını görmüş; fakat yasaklamamıştır. Bu da, tesbihleri, taşla, çekirdekle ve tesbihle çekmenin caiz olduğunu göstermektedir. Delili de şudur: Ebu Davud, Tirmizi, Nesai, İbni Hibban ve Hâkim’in; Said bin Ebi Vakkas’tan [radıyallühü anh] rivayet ettikleri hadis-i şerifte, Resulullah bir kadının çekirdeklerle veya çakıl taşlarıyla tesbih çektiğini gördüğü halde yasaklamadığını bildirmektedir. (Redd-ül-muhtar)
Peygamber efendimiz işin aslını bildirirdi. Mesela, (Ezanı yüksek yerde okuyun) buyurmuştur. Bunun için Minarede ezan okumak sünnete aykırıdır denmez. Tesbihi hurma çekirdeğiyle, iğde çekirdeğiyle veya çakıl taşıyla saymak, sünnete aykırı değildir. Hocamızın bir hatırası, bu konuyu çok iyi açıklamaktadır:
“Lisede öğretmen iken derste, bir talebe, (Hocam, harpte ölen Müslüman şehit olur mu?) dedi. (Evet, olur) dedim. (Peygamber bunu haber verdi mi?) dedi. (Evet) dedim. (Denizde boğulursa da, uçaktan düşerse de, Helikopterden düşüp ölürse de şehit olur mu?) dedi. (Evet, olur) dedim. (Peygamberimiz bunları da haber verdi mi?) dedi. (Evet, haber verdi) dedim. Bir kahraman edasıyla, (Hocam, o zaman uçak ve helikopter var mı idi?) dedi. (Peygamber efendimiz, Cami-ul-kelim idi. Çok şeyleri, bir kelimeyle, bir cümleyle bildirirdi.(Yüksekten düşen şehit olur) buyurdu) dedim. Talebe, (Şimdi anladım) dedi.”
Demek ki, attan düşsün, minareden düşsün, teleferikten düşsün, yüksek yerden düşüp ölünce şehit olur. O zaman minare ve teleferik yoktu denmez.
Kanserden ölen müminin şehit olduğu bildirilince, (O zaman kanser mi vardı da, Resulullah bildirdi) diyenlere, hadis-i şerifte iç hastalıklarından ölen şehit olacağı açıklanmıştı. Her hastalığın ismen teker teker bildirilmesi gerekmez. Şu hadis-i şerif birçok hastalığı içine almaktadır: (İç hastalıklarından ölen kimse şehittir.) [İbni Asakir]
Tesbih taneleri
Sual: Tesbihteki taneler, 33 değil de, fazla veya eksik olursa mahzuru olur mu?
CEVAP
Bilinmeyince mahzuru olmaz. 33 sayısı, 3’ün katı olduğu için, tesbih çekerken, bazen üçer üçer çekilirse, eksik veya fazla olup olmadığı, ayrıca saymadan anlaşılabilir.
Cenneti istemek
Sual: Namazdan sonra cenneti istemek ve cehennemden korunmak için hangi duayı okumalı?
CEVAP
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Namazı bitiren kimse, hiçbir şey konuşmadan “Allahümme ecirnî minennâr ve edhılnil cennete” demezse melekler, “Yazık şuna, cehennemden korunmasını istemekten aciz kaldı”, cennet de, “Yazık şuna cenneti istemekten aciz oldu” der.) [Taberani] Duanın anlamı, (Ya Rabbi, cehennemden koru, cennete dâhil eyle) demektir. Bu dua, namazdan sonra, dua ederken okunabilir.
Dua ederken
Sual: Dua ederken, parmakların araları açılır mı?
CEVAP
Hayır, beşi de bitişik olur.
Namazdan sonra Amenerresulü okunurken
Sual: Amenerresulü okunurken dinleyenlerin dua kısmında âmin demeleri caiz mi?
CEVAP
Caizdir, iyi olur. (Şir’a)
Haşr suresinin sonu
Sual: Sabah ve akşam namazınında sonra okunan Haşr suresinin sonunu, Hüvallahüllezi yerine Lev enzelna’dan başlayarak okumak bid’at olur mu?
CEVAP
Hayır bid’at değildir. Peygamber efendimizin Lev enzelnadan okuduğu da bildirildi. La yestevi’den okunsa, hatta Haşr suresinin tamamı okunsa yine bid’at olmaz. Yatsı vakti, Bekara suresinin son iki âyeti yani Amenerresulü diye başlayan iki âyet okunur. Daha fazla okunsa, Bekara’nın tamamı okunsa yine bid’at olmaz.
Namazda okumak
Sual: Sabah ve akşam Haşr suresinin sonunu, gece yatarken de Amenerresulü’yü okumak çok sevap. Bunları namazda okumak, denilen vakitte okumak yerine geçer mi?
CEVAP
Evet daha iyi olur. Her zaman sabah ve akşam namazının ya farzının veya sünnetinin ilk rekatında hep Haşr suresinin sonu yani Hüvallahüllezi okunabilir. İkinci rekatta da herhangi bir sure okunur. İkinci rekattaki değişik olunca sakıncası olmaz. İkinci rekatta hep aynı sure okunursa, birinci rekatta okunan değişik olmalı. Yatsı namazının sünnetinde veya farzında da Amenerresülü okunur. Bilen ve vakti olan Tebareke suresini de okursa daha iyi olur.
Üç istiğfar okumak
Sual: Namazlardan önce üç kere istiğfar okumak gerekiyormuş. Bunu kametten önce mi sonra mı okumak gerekir?
CEVAP
Namazlardan önce üç kere istiğfar okumak gerekmez. Sadece bütün namazlar bitince, selam verip,(Allahümme entesselamü…) dedikten sonra, üç kere istiğfar duası okunur. Bu sünnettir. Bir de Cuma günü sabah namazının sünnetinden önce üç kere istiğfar duası okunur. Diğer namazlardan önce okumak gerekmez. Her namazdan önce, üç kere, beş kere, yüz kere de okunsa mahzuru olmaz; ama (Okumak gerekir) denince yanlış olur. Bid’at çıkarılmış olur.
Mesela, Yasin-i şerif okunurken Selamün kavlen… âyet-i kerimesini üç kere okuyorlar. Üç kere, beş kere, yüz kere okumak caizdir; ancak (Üç kere okumak gerekir) denirse bid’at çıkarılmış olur.
Bu inceliği iyi bilmelidir. İstiğfarı ve diğer duaları her zaman okumakta mahzur yoktur. Ancak, dinimizin bildirdikleri dışında, şu zaman, şu kadar okumak gerekir demek bid’at olur.
Duaya el kaldırırken
Sual: Namazdan sonra duaya başlarken, (Sübhâne rabbiyel aliyyil a’lel vehhâb) demek mi, yoksa (Ve mâ erselnâke illâ rahmeten lil-âlemîn) âyet-i kerimesini mi okumak evladır?
CEVAP
İkisini birlikte okumak evladır.
Tesbih çekmemek
Sual: Namazdan sonra, işi olduğu için, tesbihleri yolda çekmek veya tesbihleri hiç çekmeden sadece dua etmek yahut sadece ayet-el kürsiyi okumak caiz midir?
CEVAP
Evet, üçü de caizdir. Ancak imkân varken hepsini okumak daha iyidir.
Fatiha okurken
Sual: Namaz kılıp, duayı bitirdikten sonra Fatiha okunursa, elleri kaldırmadan mı okunur?
CEVAP
Evet.
Tesbih kullanmak
Sual: Bulgaristan’dan gelen bazı göçmenler, dua ederken parmakları birbirine geçiriyorlar. Namaz sonunda tesbih çekerken bid’at diye tesbih de kullanmıyorlar. Ellerini dizlerine koyarak parmaklarıyla çekiyorlar. Dört mezhebin imamları, müctehid âlimler, İmam-ı Rabbani hazretleri, Abdülkadir-i Geylani hazretleri ve diğer tasavvuf âlimleri tesbih çektikleri halde, bütün tekkeler tesbihle doluyken bunlar niye çekmiyorlar? Bütün âlimlerinki yanlış da, tek Bunlarınki mi doğru?
CEVAP
Tesbihle tesbih çekmek bid’at değildir. Zannımıza göre, bizim Türkiye’deki diğer insanlardan bir farkımız olsun diye öyle yapılmış olabilir. Hele dua ederken parmak geçirilmesi bu zannı doğrulamaktadır. Vehhabiler ve Şiiler de parmaklarını geçirmiyorlar. Demek herkesten farklı bir dua ve tesbih çekme usulü çıkarılmış.
Sabah ve ikindiden sonra
Sual: (Sabah ve ikindi namazlarından sonra son sünnet olmadığı için cemaatin yerinden kalkmaması gerekiyor) diyenler var. Doğru mudur?
CEVAP
Doğru değildir. Safları bozmak müstehabdır, son sünneti olmayan namazlar bundan istisna tutulmamıştır. Kitaplarda deniyor ki:
Farz namazları kılınca, safları bozmak müstehabdır. (S. Ebediye)
Cemaatin farz namazdan sonra safları bozması, sonradan gelen kimselerin onların farz kıldığını sanmaması için müstehabdır. (Halebî-yi sagir)
Görüldüğü gibi safları bozmak, sabah ve ikindi namazlar dahil bütün namazlar için bildiriliyor.
Hadis-i şeriflerle amel etmek
Sual: Camiye girince oturmadan namaz kılınırsa veya ayağa kalkmadan şu dua okunursa şu sevab alınır diye hadisler var. Camide oturulduktan veya ayağa kalkıldıktan sonra okunursa sevabı azalır mı, yoksa hiç sevab olmaz mı?
CEVAP
Hadis-i şeriflerden bizim hüküm çıkarmaya çalışmamız ve çıkardığımız hükümle amel etmemiz çok yanlış olur; çünkü o hadis-i şerif ictihad isteyebilir, başka bir hadis-i şerifle değişmiş olabilir, nesh edilmiş olabilir veya bilmediğimiz bir tevili vardır. Mezhebimizin hükmü neyse onunla amel edilir. (Berika)
Hadis-i şerifte, denizden çıkan her hayvanın yendiği bildirilirken, Hanefî âlimleri deniz haşaratının yenmesinin caiz olmadığını bildirmişlerdir. Yine hadis-i şerifte kan aldırmanın, vücuttan kanın çıkmasının abdesti bozmayacağı bildirildiği halde, Hanefî âlimleri, vücuttan kan çıkınca abdestin bozulacağına hükmetmişlerdir. Bunun için bizim hadis-i şerifle değil, mezhebimizin o konudaki hükmüyle amel etmemiz gerekir.
Bildirdiğiniz hadis-i şeriflerden birkaçının meali şöyledir:
(Mescide girince, oturmadan önce iki rekât [tehıyyet-ül mescid] namaz kılın!) [Buhari]
Hanefî mezhebine göre, oturduktan sonra da, kalkıp kılınabilir.
(Akşam namazından sonra, konuşmadan 6 rekât namaz kılan, 12 yıl nafile ibadet etmiş gibi sevaba kavuşur.) [İbni Mace]
Konuşulmuş olsa da yine evvabin sevabı alınır.
(Sabah namazını kıldıktan sonra konuşmadan kıbleye karşı durup, güneş bir mızrak yükseldikten sonra, iki rekât işrak namazı kılan Cennetliktir.) [İslam Ahlakı]
Konuşulsa da, yine o vakitte işrak namazı kılınınca işrak sevabı hâsıl olur.
(Namazı bitiren kimse, hiç konuşmadan “Allahümme ecirnî minennâr ve edhılnil Cennete” demezse melekler, “Yazık şuna! Cehennemden korunmasını istemekten aciz kaldı”, Cennet de, “Yazık şuna! Cenneti istemekten aciz oldu” der.) [Taberani]
Namazı bitirince demek, tesbihleri çekip duayı ettikten sonra demektir. Tesbihlerden önce yapılması bid’at olur. Duadan sonra konuşsa da, o duayı okursa, bildirilen ecre kavuşur.
(Akşam namazını kıldıktan sonra, hiç konuşmadan yedi kere “Allahümme ecirnî minen-nâr” diyen, o gece ölürse, ona Cehennem ateşinden kurtuluş emânı [belgesi] verilir. Sabah namazından sonra da aynı şekilde okuyup, o gün ölene, yine ateşten kurtuluş emânı verilir.) [Müslim]
Bunun da tesbihlerden önce yapılması bid’at olur. Konuştuktan sonra okuyan da aynı sevaba kavuşur.
Bir hadis-i şerifte de, sabah namazını kılıp, yerinden kalkmadan ve konuşmadan on defa, (La ilahe illallahü vahdehü lâ-şerike leh lehül-mülkü ve lehül-hamdü yuhyî ve yümît ve hüve alâ külli şey’in kadîr)okuyanın, o gün her türlü kötülükten ve şeytanın şerrinden korunacağı ve birçok sevablara kavuşacağı bildiriliyor. (Nesai)
Yerinden kalksa da, okumadan önce konuşsa da, yine duanın faziletine kavuşur. Elbette daha iyi olanı, konuşmadan okumaktır.